Study

UNIT 10

  •   0%
  •  0     0     0

  • per hour
    saatte
  • natural forces / disaster
    doğal afetler
  • educate
    eğitmek
  • forest fire
    orman yangını
  • hit
    vurmak
  • vehicle
    araç
  • lava
    lav
  • earthquake drill
    deprem tatbikatı
  • illiteracy
    okuma yazma bilmeme
  • gas line
    benzin / gaz hattı
  • stay indoors
    içeride kalmak
  • heavy rain
    şiddetli / sağanak yağmur
  • natural recource depletion
    doğal kaynakların tükenmesi
  • injured
    yaralı
  • homeless
    evsiz
  • lose their homes
    evlerini kaybetmek
  • introduce the news
    haberi sunmak
  • deforestation
    ormansızlaştırma
  • burning pine trees
    yanan çam ağaçları
  • child labour
    çocuk işçiliği
  • crop
    ekin, mahsul
  • repair
    tamir etmek
  • destruction
    yıkım
  • entire
    bütün, tüm
  • pollute
    kirletmek
  • running water
    akan su
  • cause
    sebep, sebep olmak
  • slope
    yokuş, yamaç
  • wildfire
    söndürülmesi güç yangın
  • poverty
    fakirlik
  • landslide
    toprak kayması, heyelan
  • take a course of action
    bir dizi önlem almak
  • loss of biodiversity
    biyolojik çeşitlilik kaybı
  • over population
    aşırı nüfus artışı
  • midday
    gün ortası
  • in case
    olur diye
  • rush
    koşturmak, telaş
  • strike
    vurmak, çarpmak
  • earthquake-resistant
    depreme dayanıklı
  • cover
    örtmek, kapamak
  • hold on
    tutunmak
  • stay away from
    ...- den uzak durmak
  • fall of the shelves
    raflardan düşmek
  • go round in a circle
    daire çizerek gitmek
  • rainfall
    yağış
  • reach
    ulaşmak
  • warn
    uyarmak
  • water / petrol shortage
    su / petrol kıtlığı
  • toxic materials / waste
    zehirli maddeler / atıklar
  • ash
    kül
  • mud
    çamur
  • ocean acidification
    okyanus asitlenmesi
  • take place
    meydana gelmek
  • earthquake
    deprem
  • disaster
    felaket, afet
  • wind
    rüzgar
  • wire fences
    tel örgüler
  • take cover under a table
    bir masanın altına sığınmak
  • prepared for
    hazırlıklı
  • spread
    yayılmak
  • fasten
    bağlamak, tutturmak
  • flood
    sel
  • traffic jam
    trafik sıkışıklığı
  • carpool
    ortak otomobil kullanımı
  • tornado
    hortum
  • effect
    etki
  • get professional help
    profesyonel yardım almak
  • famine
    açlık
  • oil spill
    petrol sızıntısı
  • epidemic
    salgın hastalık
  • prediction
    tahmin
  • litter
    çöp
  • climate change
    iklim değişikliği
  • injury
    yaralama
  • terrifying
    korkutucu
  • anchor
    ana haber spikeri
  • collapse
    yıkılmak
  • latest
    en son
  • tap
    musluk
  • collect donations
    bağış toplamak
  • drought
    kuraklık
  • across
    bir uçtan öbür uca
  • speed
    hız
  • ground
    yer
  • threatening
    tehdit edici
  • crime
    suç
  • extinction of species
    türlerin soyunun tükenmesi
  • reduce
    azalmak
  • storm
    fırtına
  • fail
    ürün vermemek
  • temperature
    sıcaklık
  • garbage bin
    çöp kutusu
  • hill
    tepe
  • environment
    çevre
  • emergency services
    acil durum hizmetleri
  • result
    sonuç
  • carry
    taşımak
  • drop
    düşmek
  • manage
    başarmak
  • public health issues
    toplum sağlığı meseleleri
  • search and rescue team
    arama ve kurtarma takımı
  • hurricane
    kasırga
  • survive
    hayatta kalmak
  • dry soil
    kuru toprak
  • charity
    yardım kuruluşu
  • flames
    alevler
  • lightning
    şimşek
  • ozone layer depletion
    ozon tabakasının yok olması
  • bombing
    bombalama
  • elevator
    asansör
  • waste
    boşa harcamak, israf
  • prepare leaflets
    broşür hazırlamak
  • authority
    yetkili, otorite
  • shaking
    sallanan
  • massive
    çok büyük
  • huge wave
    devasa dalga
  • stream
    dere, çay
  • solution
    çözüm
  • wheat
    buğday
  • avalanche
    çığ
  • pipe
    boru
  • aftershock
    artçı deprem
  • rubble
    enkaz, moloz
  • rescue
    kurtarmak
  • because of
    yüzünden
  • report the damage
    hasarı bildirmek
  • flooded area
    sele uğramış yer
  • shelter
    sığınak
  • volunteer team
    gönüllü takımı
  • sweep
    sürüklemek
  • environmentally friendly
    çevre dostu
  • destroy
    yok etmek
  • earth
    dünya, toprak
  • damage
    hasar, hasar vermek
  • shore
    kıyı, sahil
  • global warming
    küresel ısınma
  • waste disposal
    atık tasfiyesi / atıkların yok edilmesi
  • medical supplies
    tıbbi malzemeler
  • washing lines
    çamaşır ipleri
  • in need
    muhtaç, ihtiyacı olan
  • situation
    durum
  • destructive
    yıkıcı
  • disease
    hastalık
  • as a result of
    sonucunda
  • injure
    yaralamak
  • coastal area
    sahil bölgesi
  • slide
    (toprak-kaya) kayma, düşme
  • electric wire
    elektrik teli
  • volcanic eruption
    yanardağ patlaması