Study

UNIT 3 COOKING

  •   0%
  •  0     0     0

  • bring to room temperature
    oda sıcaklığına getirmek
  • before
    ..... den önce
  • stir
    karıştırmak
  • factory
    fabrika
  • prepare
    hazırlamak
  • saucepan=pan
    tencere
  • unusual
    alışılmışın dışında, sıra dışı
  • spoon
    kaşık
  • cooking programme
    yemek programı
  • leave it to go hard
    katılaşmaya bırakmak
  • spice
    baharat
  • famous
    ünlü
  • in order not to cry
    ağlamamak için
  • baking sheet
    fırın tepsisi
  • closing remarks
    kapanış ifadeleri
  • dough
    hamur
  • decide
    karar vermek
  • at a low temperature
    kısık ateşte
  • slice
    dilim (lemek)
  • mix
    karıştırmak
  • fattening
    şişmanlatan
  • both sides
    her iki tarafı
  • fold
    katlamak
  • grow
    büyümek, yetişmek
  • pasta
    makarna
  • careful
    dikkatli
  • grill
    ızgarada pişirmek
  • plate
    tabak
  • cover
    örtmek,kapamak
  • cook
    pişirmek
  • opening remarks
    giriş/açılış ifadeleri
  • stew
    sebzeli et yemeği
  • cut into small pieces
    küçük parçalar halinde kesmek
  • grated
    rendelenmiş
  • run your own restaurant
    kendi restoranını işletmek
  • traditional
    geleneksel
  • peel
    kabuğunu soymak
  • heat
    ısıtmak
  • farm
    çiftlik
  • stuffed
    içi doldurulmuş
  • knead
    yoğurmak
  • hold
    tutmak
  • instant yeast
    hazır maya
  • save time
    zamandan tasarruf etmek
  • cocoa bean
    kakao çekirdeği
  • tin opener
    konserve açacağı
  • for too long
    çok uzun süre
  • recipe
    tarif
  • as soon as
    ............ olur olmaz
  • instruction
    yönerge, talimat
  • vegetable
    sebze
  • burn
    yanmak
  • fruit
    meyve
  • save yourself from ....
    kendini .....-den korumak
  • in the centre of
    ortasına, ortasında
  • chef=cook
    aşçı
  • finally
    son olarak
  • easily
    kolayca
  • strange
    tuhaf
  • bake
    fırında pişirmek
  • chocolate bar
    çikolata parçası
  • rice
    prinç, pilav
  • serve
    servis yapmak
  • national dish
    ulusal yemek
  • pour
    dökmek, boşaltmak
  • snail
    salyangoz
  • simple
    basit, sade
  • share secrets
    sırları paylaşmak
  • don't need to
    .........-meye gerek yok
  • mashed = soft
    ezilmiş püre haline getirilmiş
  • grater
    rende
  • press
    ezmek
  • quantity
    miktar
  • tear
    gözyaşı
  • chilli pepper
    kırmızı/yeşil acı biber
  • until
    ...-e kadar
  • several hours
    birkaç saat
  • warm
    ılık, hafif sıcak
  • mixture
    karışım
  • corn
    mısır
  • step
    adım, aşama
  • try
    denemek
  • so that
    .....-sın diye / .....-mesi için
  • even
    hatta,bile
  • butter
    tereyağı
  • ingredient
    malzeme, harç
  • oven
    fırın
  • chopped
    doğranmış
  • roast
    fırında kızartmak
  • finally
    son olarak
  • burned
    yanmış
  • each one
    her biri
  • onion
    soğan
  • lamb
    kuzu eti
  • black bean
    kara fasulye
  • cheddar cheese
    bir tür kaşar peyniri, çedar peyniri
  • secret
    sır
  • pepper
    karabiber, biber
  • equipment
    ekipman, malzeme
  • fried
    kızarmış
  • herb
    bitki,
  • dry
    kurumak
  • soak
    ıslatmak, suda bekletmek
  • shell
    kabuk
  • delicious=tasty
    lezzetli
  • chop
    doğramak
  • garlic powder
    sarmısak powder
  • flavour
    tat, lezzet
  • spicy
    baharatlı
  • parsley
    maydanoz
  • tip
    ip ucu
  • boil
    haşlamak,kaynatmak
  • jacket potato
    kumpir
  • chips
    patates kızartması
  • process
    işlem, süreç
  • oil
    zeytin yağı
  • on a diet
    diyette, rejimde
  • describe
    tarif etmek
  • mug
    kulplu büyük bardak, kupa
  • dish
    yemek
  • bowl
    kase
  • tasteless
    lezzetsiz, tatsız
  • red-hot
    çok acı
  • crack=break
    kır(ıl)mak, çatla(t)mak
  • description of how to make the dish
    yemeğin nasıl yapılacağının tarifi
  • flour
    un
  • boiled
    haşlanmış
  • mash
    ezmek, püre haline getirmek
  • dessert
    tatlı
  • running water
    akan su
  • fridge
    buz dolabı
  • take out of the oven
    fırından çıkartmak
  • sweet
    tatlı
  • melt
    eri(t)mek
  • for a while
    bir süreliğine
  • directly
    direk olarak,doğrudan
  • different tastes
    değişik tatlar
  • slowly
    yavaşça
  • host
    ev sahibi
  • diffuculty
    zorluk
  • sell
    satmak
  • seafood
    deniz ürünleri
  • creamy
    kremalı
  • fry
    yağda kızartmak
  • immediately
    derhal, hemen