Study

TEEN LIFE

0%

0 0 0

self-confident

kendinden emin

I think they are very impressive

Bence çok etkileyiciler

fashion

moda

serious

ciddi

chat with friends online

arkadaşlarla internette sohbet etmek

faint

bayılmak

hangout with friends

arkadaşlarla takılmak

respect

saygı

dressing style

giyim tarzı

citizenship

vatandaşlık

member

üye

I laugh at him / her.

Ona gülerim.

go rollerblading

paten kaymak

tiring

yorucu

successful

başarılı

cover

kapamak, örtmek

band

müzik gurubu

bake cookies

kurabiye pişirmek

His house is close to school, so he walks.

Evi okula yakın, bu nedenle yürür.

ridiculous

saçma/mantıksız

different

farklı

pay attention

dikkat etmek

handsome

yakışıklı

nerd

sıkıcı/ tek düze şeylerden hoşlanan kişi

try on trendy clothes

modaya uygun kıyafetler denemek

rarely / seldom

nadiren

Are you into .....

İlgi duyar mısın?

admire

hayran olmak

free time

boş zaman

to be honest

Dürüst olmak gerekirse ...

positive self image

olumlu öz-imaj

casual clothes

günlük kıyafetler

proud of

gurur duyan

handbag

el çantası

snob

kendini beğenmiş, burnu havada kimse

get dressed

giyinmek

unbearable

dayanılmaz, katlanılmaz

catch the train to work

iş yerine giden trene yetişmek

I don't sometimes act as I am.

Bazen olduğum gibi davranmam.

be alone

yalnız olmak

pleased

memnun

crazy about

bir şey için çıldırmak, aşırı tutkun olmak

can't stand

katlanamamak

stylish

modaya uygun, şık, zarif

disagree with someone

birisiyle aynı fikirde OLMAMAK

fail

başarısız olmak

satisfied with

memnun, tatmin olmuş

slouch

kambur durmak, kambur yürümek

confident

emin

less

daha az

annoyed

kızgın

terrific

müthiş, harika

How about you? / What about you?

ya sen?

I think ...

Bence ...

good-looking

yakışıklı / güzel

describe

tarif etmek

believe

inanmak

laugh at someone

birine gülmek

unimportant

önemsiz

Not really

Pek değil.

awful

berbat

self-conscious

çekingen

physical appearance

dış / fiziksel görünüş

Hope you do the same.

Umarım sen de aynısını yaparsın.

body image

vücut imajı / görünüşü

attractive

çekici, hoş

criticise

eleştirmek

leave

(bir yerden) ayrılmak

They are enjoying themselves.

Eğleniyorlar.

Thank goodness.

Çok şükür. / Şükürler olsun.

How do you go to school/work?

Okula / İşe nasıl gidiyorsun?

I like to be different.

Farklı olmayı seviyorum.

loud

yüksek sesli

advantages and disadvantages

avantajlar ve dezavantajlar

I find rock music so energetic.

Rock müziği çok enerjik buluyorum.

nicely

güzel bir şekilde

do the washing up

bulaşık yıkamak

formal party

resmi party

water plants

bitkileri sulamak

food technology

gıda teknolojisi

How do you react?

Nasıl tepki verirsin?

knit

örgü örmek

foolish

aptal / akılsız

regularly

düzenli olarak

I do, too, actually.

Aslında ben de.

I feel hurt.

Kırılmış / İncinmiş hissederim.

abilities

yetenekler

Do you prefer listening to ...?

... dinlemeyi tercih eder misin?

How often do you ....?

Ne sıklıkta ... yaparsın?

low

düşük

same

aynı

unattractive

cazibesiz, çekici olmayan

I can't, either.

Ben de yapamam.

How do you feel about that?

Bu konuda nasıl hissedersin?

outfit

(belirli bir amaç için giyilen) giysiler

quite

oldukça

She is crazy about tennis.

Tenis için çıldırıyor.

worried

endişeli

nervous

kaygılı, sinirli

delicious / yummy

lezzetli

I often feel a bit self-conscious.

Sık sık çekingen / sıkılgan hissediyorum.

admiration

hayranlık

fashionable / trendy

modaya uygun